Yeni Akit, yine cadı avında.


Az önce komik bir yazı ile karşılaştım Kaos'un facebook hesabında.
Yine Yeni Akit kocaman puntolarla manşetten vermiş: 'CHP'li belediye sapkınlara kol kanat geriyor'...

Yıl olmuş 2012, dünyanın bir kesiminde ülkeler aralarındaki sınırları atmış, kendi aralarında barış, ticaret, kardeşlik, yüksek yaşam standardı filan diye yırtınıp resmi olarak götlerini parçalarken başlarındaki liderler sebebiyle açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren bir coğrafyanın arasında kalmış Türkiye.

Hala Doğu'nun etkisi altında kalmışlığın, günden güne geriye gidişin ve yürütülen bir cadı avının toprakları.

Paragraf paragraf, kelime kelime irdeleyeceğim bu durumu.
Başlıyoruz.

Halkın değerleri dediğimiz olay nedir? Hangi halk? Hangi kesim? Bu kesim nasıl belirlendi ve bu kesimin değerlerinin sınırlarını kim çizdi? Genelleştirilen olay kanımca sadece AKP yandaşları ve yalakaları olan liboşların içine girdiği bir topluluk; yani Başbakan'ın dediği gibi 99% oranına tekabül eden kesim. Ya geriye kalan 1%? O grup halktan değil mi ve acaba bütün bu olanlar bütün halka nasıl mal edilebiliyor?

Eşcinsellerin de birer insan olduklarını, toplumda en az heteroseksüeller kadar var olduklarını ve eşitliklerini eninde sonunda kabul edeceksiniz. Bunu Kaos gibi dernekler başaracak. Belki bu jenerasyon başaramasa bile bir sonraki muhakkak yapacak. Savunduğunuz ve arkasına saklandığınız partinin badem bıyıklıları geçmişte yaşadıklarını bastırırcasına görmezden geldikleri bu durum karşısında eninde sonunda geri adım atacaklar.

Çankaya Belediyesi'nin tutumunu çok beğendim. Paragrafın birinde 'yapısal yaklaşım odaklı çoğulcu çözümün parçası olmak'tan bahsediyorlar. İşte buradaki anlayış, günümüzde ülke yönetiminin içinde bulunduğu astığım astık, kestiğim kestik zihniyetten bir hayli ötede. Cumhuriyet içindeki kendine Kanuni'likten sıyrılıp anayasanın en temel esaslarından birisi olan 'çoğulculuk' benimsenmek yerine 'çoğunluk' benimseniyor. Nerde sıkma başlı, sarıklı, cüppeli, takunyalı varsa hepsi bu 'çoğunluk' içinde yer alıyor.

Din odaklı bir yaşam tarzı insanları, insanlar da toplumları geriye götürür. Kendi hayat felsefenize sahip olmadan, başkalarının size dikte ettikleriyle yada günü kurtarmak adına başkalarına yaftaklanarak kendiniz olamazsınız. Dini hayatınızdan çıkarın demiyorum, sadece hayatınızı ona göre odaklamayın. İnandıklarınız gördüklerinize gözlerinizi kapatmasın, duyduklarınız kulaklarınızı sağır etmesin. Açın gözlerinizi ve kulaklarınızı, etrafta neler oluyor, neler bitiyor; takip edin. Korku nefreti doğurur, nefret ayrılığı. Eşcinsellerden korkmanıza gerek yok. Sadece ne dediğimize, ne istediğimize; kısaca söylediklerimize kulak verin.

Dünya hepimiz için daha katlanılabilir bir yer olacak.

Yorum Gönder

Copyright © xCoach. Designed by OddThemes