Bu isteğinizde gerçekten samimi misiniz arkadaşlar? Kısmi olarak da olsa, medeniyet ve insan hakları konusunda güçlü bir konumu bırakıp daha gerilerde olan bir zihniyete öyle ya da böyle hizmet etmek için gidip arkasından nasıl oluyor da demokratik bir şekilde yargılanmayı hayal ediyorsunuz?
Bir kere, siz zaten yaşadığınız coğrafyadaki baskılardan, eleştirilerden, yaşayamama halinden ve daha da kaba bir tabirle açlıktan kaçmadınız mı? Gittiğiniz yerlerde de radikalleşme çabanız neden? Madem gerici ve baskıcı bir rejime sempati duyuyordunuz, neden çıkıp da Avrupa'ya gidiyorsunuz? Hadi gittiğiniz ve doğduğunuz topraklara geri dönmeye karar verdiniz, İngiltere filan size neden ikinci bir şans tanısın?
Abi kimler kimler, ne boş insanlar ne pasaportlar alıyor, sen de burada götünü ortadan ikiye ayır çalışıp her türlüsü değersiz görünen yaşamına biraz daha kutsiyet kat diye.
Elin; daha dünden apış arası sidik ve bok kokan herifinin birine 5. eş olma hayaliyle yanıp tutuşan cariye ruhlu karısı elini kolunu sallaya sallaya kara çarşafıyla yüzünü gözünü dahi açmadan Almanya'ya filan giriş yapsın, üzerine oturma izni falan alsın; sen Hamburg'daki bir fuara katılmak için 7 günlük vize için günlerce elçilik kapılarında sürün.
Şans size gülmüşken, her bir sokağı bambaşka ve benzersiz pislik detaylarıyla dolu tozlu şehirlerinizden kaçma fırsatı yaratmışken, içinden çıktığınız toprak sizi neden böylesine çok çekiyor? Ya da şöyle sorayım, madem toprağınız sizi böylesine çok çekiyor, neden kaçmaya çalışıyorsunuz? E ne güzel işte (burada sesime Müge Anlı nüansı kattım), çarşafınla dolaşmak mı istiyorsun, dolaş. Sidikli bir adamın kumasının kumasının kumasının kumasının kumasının kuması mı olmak istiyorsun? Ol?
Başka medeniyetlerden ne istiyorsun? Gitmek ve orada yaşamak konusunda bir firsat yakaladıysan bazı şeylerden de vaz geçeceksin demektir baciko. Bilmem anlatabiliyor muyum? Sen önce yaşadığın ülkeden kaç, sonra kafa kesen "bir kaç yaramaz çocuk"la oynamak için geri dön, arkasından ülkem beni yargılasın diye ağla.
Böyle bir şey yok arkadaşlar. Doğruluğunu yanlışlığını bir yere bıraktım, saçma sapan dogmatik fetvalar eşliğinde kafa keserken, korunması gereken tarihi eserleri yerle bir ederken hiç kendi ülkenizin ve demokrasinin esamesi yoktu? Ne oldu da bir demokrasi olduğunu hatırladınız? Yaşadığınız ülkeyi, bölgeyi coğrafyayı böylesine tehdit etmeye hakkınız yok. Çölün ortasında kalsanız bile, bir tehditseniz de pasaportunu taşıdığınız ülkenin de sizden kurtulmaya hakkı olmalı.
İşi gücü bırakalım sizinle ve o küçücük beyninizin içindeki saçma sapan radikal fikirlerle uğraşalım öyle mi?
Başka bir yaşamda şansınızı tekrar deneme imkanı bulursunuz umarım, çölde bir parça kaya, denizin dibinde bir deniz hıyarı ya da ormandaki maymunların bokunu yuvarlayan bir böcek olmazsanız.
Yorum Gönder