xCoach

Cumartesi sabahı gezdiğim e-vitrinlerden sonra bitim iyice kanlanmış olmalıydı ki pazar günü olan tüm randevularımı cumartesi gecesinden iptal edip 438'in evinde kendimize balık yaptık.

Deli gibi sarhoş olmanın taraftarıydım. İçmek istiyordum sonunu düşünmeden. 438 bir tane 70lik Doluca ile sarhoş olacağımı sansa da ben kendimi biliyordum ve tabii ki sarhoş olamadan uyudum.

438 iyi bir aşçı. Evinde yaklaşık 8 set bıçak var ve her seferinde birisinin işlevini bana anlatıyor. Bu seferki dersimizin konusu ise nasıl kolayca domates doğrayacağımızdı.
Baharat sevmediğimi sanıyormuş. Halbuki ben tuvalette gözyaşı dökmek pahasına bile olsa baharatlı yemeği çok severim ve sevmediğimi sandığı için yemeklere baharat koymuyormuş. Ah yüce tanrım!

Fesleğen, zeytinyağı ve sarımsakla pişen balığın sosu bana biraz Pizza Hut'u ve pizzacı Talbotumu çağrıştırıyor. Imm! Lezizdi pek. Tamam. Biraz da suluydu, patatesler pişmemişti çok ama güzeldi. Salataya ise aşık olduğumu itiraf edebilirim.


438 ile iş konusunda da birşeyler yapmayı düşünüyoruz ama önce kendi işlerini yoluna koyması gerekiyor ve toparlanmaya başladı, buna da kendi adıma seviniyorum. Güzel şeyleri hakediyor.
Pazar:

Hava her zamanki gibi serin, mavi ve 438'in turuncu perdesinden içeri sızıyor. Direksiyon dersim olacak, belki de bir takım elbise alacağım! Yuppi!

Tanrı tarafından sevilen ve esirgenen bir homoseksüel olduğuma, Kimlik Mağazası'nda Mersin'de gördüğüm ama uçuk fiyatı sayesinde sahip olamadığım lacivert takım elbiseye outlet reyonundan sahip olunca iyice kanaat getirdim. Maaşta bir de 49TL'ye süet botlardan alıyorum.

Koton'da 9.90TL'ye çok istediğim kalın kanvas ve krem rengi pantolondan buldum. Tanrı Kraliçeyi korusun.

Alışveriş yapmak çok keyifli :)

not: bir dahakine Minik'i de yanıma almalıyım ve Optimum'u birlike kaldırmalıyız.
not2: şaka yaptım.