Herşey o kadar yolunda ki, ne pasaportum sorun oldu ne uçak biletim; ne de hiç bilmediğim bir şehre vakitsiz bir ziyaret yapacağımın verdiği telaş var üzerimde. Evet, uçaktayım ve New York'a uçuyorum!
Jetlag denen şeyden de bi haberim aslında, nasıl olur, neler hissettirir bu konularda hiç bir fikrim de yok. Tek hissettiğim şey üzerimdeki dayanılmaz hafiflik ve uçmanın verdiği o muhteşem his.
New York'un üzerinde muhteşem bir sis örtüsü ve ben bu sisi hissedebiliyorum. Yüzüme hafif hafif değiyor zerrecikleri esen rüzgarla birlikte. Tanrım! Tanrı Kraliçe'yi korusun!
Bir anda gitmeye karar verdim New York'a. Ne kalacağım yer belliydi ne de gideceğim yer. Gözlerim WTC binalarını arıyor sanki daha önce yakından görmüşüm gibi. İşin ilginç tarafı hiçbir şeyi de dert etmiyordum. e-disco'dan kızlar April ve Neriman Abla ile buluştuk.
Ve ben akşamına İstanbul'daki Ginger'e yemeğe gitmeye karar verdim. Çünkü hava soğuktu.
---
Bir daha cam açık yatmamalıyım. Yüzüme yağmur yağınca kendimi New York'ta buluyorum sonra.
New York'a gittin sandım :))
YanıtlaSil