Bu ucuz çizimi görünce ne gibi bir tepki vermemiz gerektiğini düşünüyorum son bir kaç saattir ciddi ciddi.
Bendensel imajlar üzerine yapılan göndermeye gülmemiz gerekiyor gibi, et ve elbise kombinasyonu üzerinden yapılan ironiler üzerinde düşünmemiz de gerekiyor galiba ama en çokta kara mizahtan öte bir şey üretemeyen sözde komedicilerimizin haline üzülmemiz gerekiyor sanki.
Bedensel vuruşlar uzun zamandan beri insanları aşağılamanın ve onlarla dalga geçmenin en kolay şekli oldular, şişman birisini vücudu bozuk biçimde yeniden tasvir etmek psikolojik baskının en önemli kozlarından birisidir mesela.
Türkiye'de kendine yer edinmiş olan komedizm ve komedyenliğe baktığımız zaman ise aslında ne kadar çok yol kat ettiğimizi (!) kendimiz de görebiliyoruz. Kusurlarla, engellerle veya insanların psikolojik dertleriyle uğraşılırken aynı zamanda bunun adının komedi konulduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Çok ciddi biçimde bir komedi dergisine sürekli olarak abone olmayı planlıyorum. Kızılay'a indikçe filan fırsat yaratabildiğim sürece karikatür dergilerini de inceliyorum. Çoğunlukla bel altı espirilerle dolu bu dergiler, ünlüleri tiye alıyorlar ve yaratım açısından çok az şey barındırıyorlar.
Şu sıralar ortalıkta dolaşan bir fıkra var; cehennemde yananların bulunduğu kazanların her birisinde bir zebani varmış ama Türklerde yokmuş. Çünkü onlar çıkmaya çalışanı paçasından tutup aşağı çekiyorlarmış.
Durum galiba böyle. Çalışkan, yükselmeyi başarmış veya başarmak üzere olanları zaten kendimiz aşağı çekiyoruz veya çekmeyi deniyoruz. Yarattığımız -aslında yaratamadığımız- şeylere dışardan bakan insanlar ise bize gülüyorlar. Basit düşüncelerimize, sığ davranışlarımıza, had safhada olan kıskançlığımıza. Ha bir de, korktukları şeyler de var; taklit ve ti yeteneğimizin gücü, düşüncesizce bulunduğumuz davranışlar. Çünkü cahillerden herkes korkar, ne yapacağı belli olmaz; cahil cesareti derler hatta.
Çok çalışmamız lazım çok. İçinde bulunduğumuz cehaletten kurtulmamız gerekiyor. Birbirimizin ayağını kaydırmak yerine desteklemeyi öğrenmemiz gerekiyor. En basitinden bunları idrak edip kendimizi eğitmemiz gerekiyor.
Bazen keşke başka bir milletin bireyi olsaydım demiyor değilim.
Yapma x. Umut Sarıkaya'yı anlamak için uzun süre, çok uzun süre takip etmek gerekiyor kendisini. Aynı seni anlamak için blogunun dörtte üçünü okumak gibi. Önyargı öldürüyormuş.
YanıtlaSilolum manyak mısın umut sarıkayadan başkasını bulamadın mı :)
YanıtlaSilEvet.
YanıtlaSil