Yılbaşı'na girmek... Metrodaydım geçen gün. Ankara'dakinin altında Karaköy'deki gibi büyükçe bir çarşı var. Mağazalar, ayakkabılcılar (burada gözlerim ışıldadı), parfümcüler... Ucuz ne varsa orada (pek de ucuz sayılmaz ya, neyse). Bir tanesinin tabelasındaki C-Vitamini reklamı bir hayli ilgimi çekti: 'Yılbaşına girerken hasta olmayın' ... O an durup yılbaşına nasıl girileceğini merak ettim. Bir takım giriş teknikleri konusunda tecrübem vardır; mesela sınava girmek, içeri girmek veya kapıdan girmek; ama gerçekten yılbaşına nasıl yapacağımı bilemiyorum. Yılbaşına girenlere küçük coach'um girsin. Toplumun geneli için 2012 yılında gerçekleşmesini dilediğim şeylerin başında okumayı başarabilmenin ve yorum yapabilmenin gelmesini arzu ediyorum ve önümüzdeki senenin sonunda da edeceğim. Çünkü değişen birşey olmayacak. Unutmayın, cahil olmak suç değildir; cahil kalmak suçtur ve cehalet kendimizi sakınmamız gereken en tehlikeli silahtır.
Yeni bir yılın gelişinin eskisinden kalan borçları, faturaları ve tahahhütleri sıkıştırdığı bir gerçek ve aynı zamanda insanların bolca alışveriş yaptıkları bir süreç. Bütün mağazalar tepeleme kampanyalar, indirimler ve hediyeli alışveriş duyurularıyla dolu. Benim bunlara itirazım var. Mağazalar sezon süresi boyunca ürünlerine bastıkları etiketleri daha yüksek fiyatlı bir etiket ile değiştirip sanki bu ürünler indirimdeymiş gibi yine eski fiyatına çekiyorlar. Buna da pazarlama stratejisi diyorlar. Bu durumu acaba hangi kurum denetliyor? Ciddi ciddi dün kanıma dokundu indirimde diye satılan şeyin aslında sezon fiyatı ile aynıya geldiğini görmek...
Neyse. Bunlarla şimdi canımızı sıkmaya gerek yok. Yeni bir yıl geliyor öyle değil mi :))
King, Depresif, Biseksüel, Kezbahn, Minik, O Gay Ben de, Pippi Haşmet, 438, Gaykedi, diğer Kezban, Üsturupsuz Yazar, Kara Kedi, Telekinesis, Operadaki Kazulet, Patrick, Lazanya, Serhat, Teyzen Tevfik...
yazdıklarımın ve yazamadıklarımın yeni yılını kutluyorum; hepiniz çok mutlu kalın.
bay'ım size de sevdiklerinizle mutlu bir sene dilerim... ^.^
YanıtlaSilmutlu yıllar efenim... Badem bıyıklı keşan müftüsü tadında yeni sevgililer diliyorum sana ahahahah
YanıtlaSilAnlamıyorum...
YanıtlaSilNeden Keşan müftüsünün Noel Baba'yla ilgili sözleri Diyanet tarafından soruşturulacakmış!
Müftü espriyle karıştırarak ve Bakara 189'un anlamını biraz "kaydırarak" da olsa, nihayetinde müftü gibi konuşmuş!
Ne olması gerekiyordu? Diyanet, kendisine bağlı din görevlilerinin sürekli Batı kültürünün yansımalarını modernist alkışlarla karşılamasını, öyle yapmayacaklarsa, susmalarını mı bekliyor? Bu onlardan ikiyüzlü davranmalarını beklemek olmaz mı?
Müftünün anlamadığı şey ise şu...
Noel Baba insanların mahremlerini gözetleyip karışmak için değil, çocukları sevindirecek hediyeleri kimseye belli etmeden bir sürpriz olarak bırakmak için bacadan giriyor! Onun "iyiliği" burada!
Ama bizler de "hahaha, hohoho, duydunuz mu, müftü ne demiş!" muhabbeti yapmak yerine söz konusu Kuran ayetine odaklansak ve "İyilik sakınanın tutumudur. Evlere kapısından giriniz" sözünün hikmetini düşünsek, ne iyi olur!
@ogb; ahahaha. mahfol.
YanıtlaSil@adsız. iyi. otur düşün o zaman. bi dahakine de en azından bir rumuzla yaz olur mu.
soyut da olsa kime yanıt verdiğimizi bilelim.
Eğer yanıtın buysa bi dahakine yorum yazmama gerek yok.
YanıtlaSilAyrıca biz de kime yorum yazdığımızı bilmiyoruz zaten...
Not: Bu yorumu yayınlamana gerek yok. Sil gitsin...
anonim kimlikler arkasına saklanmakla rumuzların arkasına saklanmak arasındaki ince çizgisi sana ben anlatacak değilim.
YanıtlaSilinternette gördüğün her yerde bana işaret eden bir rumuzum ve buna bağlı olarak bir ifade biçimim varken senin bir rumuzun dahi yok. senden istediğim şey adınıo soy adını yazman değil. en basit haliyle bir rumuza sahip olman.
kapiş?