İlk önce ilgili web sitesinin üretim sürecinin başlamasından biraz daha öncesine gitmek lazım...
438'e gelen bir MSN listesi ekleme talebi doğrultusunda haberdar olmuştum projeden. Herşeyden, herkesten, bütün ortamlardan farklı olacak yeni bir sanal mekan arayışı içine giren bir bayan tarafından sunulan detaylar 438'in de hoşuna gitmiş olacaktı ki inceliyordu. Sonra ne olduysa oldu bir şekilde vazgeçti. Ben sevinmiştim orada editör olacağım, yemediğim ayı kalmayacak, elit ve aynı zamanda talep gören birisi olacağım diye... Neyse...
Herşey bir kenara elimizi sürmeden, tırnağımızın ucu, dölümüzün damlası kadar yardım etmekten vazgeçtik. Bunun haricinde direk bana yada alternatif arkadaş kanallarından güçlü bir kalemim olduğunu ve sözlükte yazmamın beklendiği bilgileri geliyordu. Yine gidip orada elitliğimi konuşturmak istemedim. Bazen ne kadar ucuzlaşabildiğimi sizler bilirsiniz ya, neyse. Son gelişmelerde yer alan ve sözlük yazarlarına uygulanan bir nev'i negatif ayrımcılık dikkatimden kaçmadı. Bu konu hakkında yazmak istediklerim var.
Homoseksüel tarafıma ait olan facebook hesabımda ekli olan ve ayı sözlükte yazma gafletini gösteren insanların iletilerini okuyorum. İnsanlar oradan atıldıklarını söylüyorlar. Gerekçelerini merak edip sorduğumda karşıma çıkan yanıt 'kişisel' kaprislerin sonucu olduğunu gösteriyor.
- Bin bir yalvarma, yakarma, rica, minnet veya ona benzer her türlü ciyaklama ile alanınıza davet ettiğiniz ve orada var olmasını beklediğiniz insanlar sizin kara kaşınıza, kara gözünüze yada kocaman ağzınıza gelmiyorlar. Sizin ürettiğiniz ve topluma açtığınız sanal da olsa bir medya aracının içeriğini dolduruyorlar ve siz de bundan prim yapıyorsunuz. Bilmem anlatabildim mi ama bunu bir nevi pazarlama stratejisi olarak görmelisiniz.
- Ürettiğiniz muhteşem projeleri (ki bir çoğunuzun proje geliştirme yeteneği herhangi bir fotoğraf makinasının deklanşörüne basmaktan daha fazla değil) kişisel çıkarlarınız için kullanmamalısınız. Bu sizin ürettiğiniz projenin etiğinin aslında çok sağlam zeminde olmadığını ve benzer biçimde sizin de aslında karaktersizin teki; kişisel mevzularınızı işinize karıştırdığınızı gösterir.
Onlar için önerebileceğim tek şey apar topar zührevi hastalıklar hastanesine yatmaları ve en ağır zührevi kürleri 24 saatte 96 kez (yani saatte 4 kez filan) alarak beyinlerini burunlarından akıtmak olacaktır. Hayat eminim onlar için daha çekilebilir bir auraya bürünecektir.
Gelelim işin diğer tarafındakilere. Yani siz sözde yazarlara.
Koli düşürmek için başka yer kalmamışçasına abandığınız platform sayısı bini geçti, umarım farkındasınızdır. (Sus! Bana cevap verme! Biliyorum orada da gizli gizli özel mesajlarla asl filan sorduğunu!) Yıllardır bulamadığınız muhteşem sevgiliyi oradan elde edemeyeceksiniz. O yüzden birbirinden elit ve yüksek kalitedeki başlıklara (mesela: komşu komşunun külüne muhtaçtır, ayı sözlük yazar nicklerinin okunuşu, sokrates, en inanılmaz basma basılma anektotları, ya allah bismillah diyerek pasta kesmek, eski sevgili ile ayı sözlükte karşılaşmak, yerim yok, sözlüğün bokunu çıkartmak) hepsi birbirinden iğrenç entry'ler gireceğine Taksim Parkı'nda filan çarka çıkmanızı öneriyorum. Ya da tekyön'e filan gidin; yarım bardak votka 150kg'lık bir adamı yere yıkmaya yetecek kadar 'votkadan başka birşeyler' barındırıyor; karıların günahları boyunlarına gerçi. Koli moli kesersiniz elinizde bir şişe 33'lük ile sabah 5'e kadar boş boş sallanırken.
Yukarıda yazdığım başlıklara birşeyler karalayınca sözlük yazarı mı olduğunuzu sanıyorsunuz? Madem o kadar matah birşeysiniz sizi Ekşi'ye alalım bayanlar. Maharetinizi orada gösterin ve siklenmediğiniz yerde de artık durmayın.
İlgili adrese yeniden girdiğimde umarım domain avcısının eline düşmüş ucuz ve oraya buraya reklam linkleri yayınlayan bir satış sayfası ile karşılaşırım. Tanrıdan kendisi için en iyi dileğim böyle.
Okudun ya.
YanıtlaSilYeter.
:D