Belki de şimdiye dek geçirdiğim en güzel doğum günlerimden birisiydi.
Sabah kalktım, kendi kendime aldığım ve özene bezene tekrar paketlediğim hediyelerimi açtım ve kendi kendime mutlu oldum.
Aslında Eskişehir'e gidecektik bitanemle. Kafamızı biraz dağıtmaya ve değişikliğe ihtiyacımız vardı. Tren biletlerimizi bile almıştık fakat kalacağımız yere Ankara'dan geçici olarak depremzedeler transfer edildiğinden ertelemek zorunda kaldık.
Aynı günün içinde öğlene kadar filan ders çalıştım ben yine. Tarih ve Vatandaşlık bilgisi derslerinde bazen sorun yaşıyorum. Sonra babannemlere gittik yarım saatliğine, doğum günümü kutladılar ve eve geldim.
Annemle uzun süredir konuşmuyorduk, birtanemin de teşvikiyle Anneler Günü'nde ona bir mesaj yollamıştım. Sonra yavaş yavaş konuşmaya başladık. Doğum günümü kutlamadı ama neyse...
Aynı günün akşamında sevgilimle buluştuk Kızılay'da. Eskişehir'e gidemesek de o gün şansıma harika olan havada Aylak Yaşam'da bira-mira içtik, paçanga böreği yedik, yoğurtlu semiz otu, patlıcan salatası ve yemek yedik. Bol bol güldük, fotoğraf çektik ve göz göze geldik.
Akşamın ilerleyen saatlerinde 3/4 ay tepede, havada harika bir tazelik ve yanımda sevgilim olduğu halde evin yolunu tuttuk. Niyetimiz aslında biraz evde 'vakit geçirip' sonrasında elit bir pastanede muzlu pastanın üstüne çikolata sosu dökmekti. Canımız istemedi sonralar, evde kaldık sevgilimin ailesi ile birlikte.
Belki de uykuya daldığım en huzurlu doğum günü akşamlarından birisiydi. Yanımda bana sarılmış sıcacık bir adam, kulağıma ara sıra beni sevdiğini fısıldıyor, öpüyor ...
Doğum günü hediyesi almayı ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz; sevgilim de bu duruma yakinen vakıf olduğundan bana ta İtalya'dan aldığı limited edition bir Ferrari maketi hediye etti. Benim beğenilerim pek İtalya tarafında olmasa da bu tür objelere ne kadar değer verdiğini bildiğimden onu odamdaki en sağlam ve ulaşılmaz yere koydum bile :) Bu yaz yayınlamayı planladığım albümüm için harika bir parça oldu :)))
Sabah kalktım, kendi kendime aldığım ve özene bezene tekrar paketlediğim hediyelerimi açtım ve kendi kendime mutlu oldum.
Aslında Eskişehir'e gidecektik bitanemle. Kafamızı biraz dağıtmaya ve değişikliğe ihtiyacımız vardı. Tren biletlerimizi bile almıştık fakat kalacağımız yere Ankara'dan geçici olarak depremzedeler transfer edildiğinden ertelemek zorunda kaldık.
Aynı günün içinde öğlene kadar filan ders çalıştım ben yine. Tarih ve Vatandaşlık bilgisi derslerinde bazen sorun yaşıyorum. Sonra babannemlere gittik yarım saatliğine, doğum günümü kutladılar ve eve geldim.
Annemle uzun süredir konuşmuyorduk, birtanemin de teşvikiyle Anneler Günü'nde ona bir mesaj yollamıştım. Sonra yavaş yavaş konuşmaya başladık. Doğum günümü kutlamadı ama neyse...
Aynı günün akşamında sevgilimle buluştuk Kızılay'da. Eskişehir'e gidemesek de o gün şansıma harika olan havada Aylak Yaşam'da bira-mira içtik, paçanga böreği yedik, yoğurtlu semiz otu, patlıcan salatası ve yemek yedik. Bol bol güldük, fotoğraf çektik ve göz göze geldik.
Akşamın ilerleyen saatlerinde 3/4 ay tepede, havada harika bir tazelik ve yanımda sevgilim olduğu halde evin yolunu tuttuk. Niyetimiz aslında biraz evde 'vakit geçirip' sonrasında elit bir pastanede muzlu pastanın üstüne çikolata sosu dökmekti. Canımız istemedi sonralar, evde kaldık sevgilimin ailesi ile birlikte.
Belki de uykuya daldığım en huzurlu doğum günü akşamlarından birisiydi. Yanımda bana sarılmış sıcacık bir adam, kulağıma ara sıra beni sevdiğini fısıldıyor, öpüyor ...
Doğum günü hediyesi almayı ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz; sevgilim de bu duruma yakinen vakıf olduğundan bana ta İtalya'dan aldığı limited edition bir Ferrari maketi hediye etti. Benim beğenilerim pek İtalya tarafında olmasa da bu tür objelere ne kadar değer verdiğini bildiğimden onu odamdaki en sağlam ve ulaşılmaz yere koydum bile :) Bu yaz yayınlamayı planladığım albümüm için harika bir parça oldu :)))
0 Yorumlar