Etrafımızda ne kadar çok böyle insan var, farkında mısınız? Enerjinizi emen, varlığınızı yok etmeye çalışan, siz yükseldikçe alçalan, alçaldıkça "alçalan", sağa sola saldıran, çalışmak; başarmak ve en nihayetinde kazanmak için çaba sarf etmesi gereken. Bütün bunların yanında.
İnsanlara olan tavrımı ve davranışımı, onlarla olan iletişim biçimlerimi değiştirdim. Etrafımdaki insanlara iyi davrandıkça tepeme çıktıklarını, iyi niyetimi suistimal ettiklerini ve en kötüsü, beni de kendileriyle birlikte dibe çekmeye çalıştıklarını az çok biliyorum ve buna benim kendimin "dur" demem gerektiğinin de farkındaydım.
İnsanlar, anca kendilerine kötü davranıldığında bana değer verip söylediklerimi yapacaklarsa ve verdiğim görevleri yerine getireceklerse varsın öyle olsun.
Yeni ofisim, ergenliğini tamamlayamamış erkek ve kız çocuklarının kreşi değil ve olmayacak. İzin vermeyeceğim.
Kraliçe, bugünden itibaren Caprice ismini de sonsuz nitelikleri arasına katıyor.
Bu yazıya şöyle bir örnek vermek istedim.
YanıtlaSilBir müzik okulunda asistanlık yapıyorum. En küçük öğrencim 5, en büyük öğrencim ise 8 yaşında. Onlara herhangi bir ödev verdiğim zaman daha fazlasını yapıp öyle geliyorlar bir daha ki derse. Bu yaşta sorumluluk ve çalışma bilinci oturmuş insanlar.
Bir de hafta sonu piyano çalma işini hobi olarak öğrenmek için gelen öğrencilerim var. Onların yaşları ise 45-50 arasında. Hayatım boyunca o derslerde yorulduğum kadar hiçbir yerde yorulmadım. Hem dersi dinlemiyorlar, hem verilen egzersizleri yapmıyorlar. Sonra da Fazıl Say gibi piyano çalmak istiyorlar.
Sorumluluk bilinci oturmamış insanlar ile çalışmak çok büyük sıkıntı. Ömrünüzü kemiriyorlar.
Öğrenmesi gerekenleri öğrenmek için mi geliyor yoksa hobi bahçesi olarak mı görüyor orayı... İnsanımız böyle malesef.
YanıtlaSil