Kamu spotlarımızın ferro-saçma sapanlığı konusunda sanıyorum ki daha önce konuşmuştuk. Benzersiz yaratıcısızlıklarla büyütülmüş egolar ve içinde büyük miktarda yanlış yönlendirmeyi barındıran bu görsel rezaletler öyle ya da böyle bir şekilde kendisine görsel dünyamızda yer bulabiliyor ya; işte asıl saçımı başımı yolduran şey de bu.
Bu materyalleri kim, nasıl ve hangi şartlarda yayınlanması için onaylıyor; an-la-mı-yorum.
Tütün alkol piyasasını düzenleyen mercii için çekilmiş bu spot koşarken, futbol oynarken hatta dans ederken yürekleri sıkışan beylere "evlatları" tarafından verilen "omuz" teması işlense de görüntülerin eleştiriye açıklığı izleyenleri başka bir tarafa da götürmüyor değil.
Adam koşarken tıkanmış, bisiklete binerken kalbi sıkışmış, futbol oynarken dalağı şişmiş, dans ederken nefesi kesilmiş; sözde evladı "hadi baba, sen yaparsın" diye telkin ediyor.
Dans ederken ecel gelmiş, kadın hala babasıyla karşılıklı göbek atmak derdinde. Hastaneye, ambulansa, camiye, hocaya, profesyonel kutsal kitap okuyucularına haber vereceğine kolundan tutmuş dansa kaldırmaya çalışıyor.
Adama iki lokma su ver de kendine gelsin. Bir neler oluyor diye etrafına bak, nereden geliyor bu İsviçre rahatlığı? Miras bu kadar mı tatlı?
Neyse...
Futbol oynarken tıkanan beye merhabalar buradan; eğer bu satırları okursa bana bir merhaba diyebilir, birlikte bambaşka bir yaşama başlayıp eski yaşamlarımızı ve yaşamda kalan aile bireylerimizi geride bırakabiliriz.
xoxoxox
bu konuda ne zamandır twit atıcam atıcam bir türlü denk gelmiyor idi.
YanıtlaSilben senden önce davrandımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm :P
Sil