Hayat maalesef işimize gelen taraflarıyla iyi geçinip işimize gelmeyenleri reddecek kadar steril ve naif değil. Etrafımızdaki tanıdık çevremizin genişliğine göre istesek de istemesek de yükümlüsü olduğumuz sorumluluklar var ve bunları yerine getirmeyi istemiyor olmakla bu sorumlulukları sırtımızdan atmış sayılmıyoruz.
Örneğin sırf öylesini talep ediyoruz diye sürekli olarak bizi mutlu eden şeylerin yer aldığı kısımlarından ayıramıyoruz bizi kendisinden soğutan detaylardan yaşamlarımızı. Nasıl ki iyi olarak nitelendirdiğimiz şeyler bu dünyanın bir parçası, kötülükler de öyle ve üzülerek söylemeliyim ki saf kötülükten ayrılmış bir dünya, ortalama bir kaç milyon yıl önce bu yaşamı terk etti.
Göreceli olarak kötü gelen, üzen, yaralayan, kişiye kendini kötü hissettiren şeylerin iyi taraflarını görmeye çalışarak kademeli olarak bu histen kurtulmak mümkün olabilir. Ne kadar başarılı olabildiğimiz ise muamma; katsayıyı yükseltmek içinse bol bol okumak, bol bol dinlemek, çokça diğer insanların ve canlıların yaşamlarına değmek ve fazla miktarda da etrafını anlamaya çalışmaktan geçiyor...
0 Yorumlar