Uzay - zaman çizgisi içindeki bir kaç miliminnacık saniye önce üşüyüp götümüz donarken iflah olmaz derecedeki bencil mevcudiyetimiz yavaş yavaş sıcaklarla bütünleşmeye, açılmaya saçılmaya, su kıyısı özlemi duymaya başladı değil mi?
Hadi kabul edin, haftada en az bir kere "tatile nereye gitsek cnm yha?" muhabbetlerine Google Maps'ten harita karıştırma aktiviteleri eşlik ediyor.
Evet bence de, artık yaz gelse de kendimizi su kıyılarına atsak, denize dair hayaller kurup hayatlarımıza çeki düzen vermek üzerine kesin ve bir o kadar da kısa ve kolayca vazgeçeçbileceğimiz kararlar alsak.
Geleceği net olarak görememek gerçekten çok kötü çocuklar aslında. Bırakın yazın nereye gideceğinizin planlarını yapmayı, önümüzdeki haftanın başına sağ çıkacağınızın belli olmadığı saçma sapan bir coğrafyaya konuğuz.
Başka şansı yok gerçi bu yaşamın da, güneş bir gün bir yerlerde açacak ama biz görür müyüz görmez miyiz, muamma olan kısmı o, bu işin; ve bir de hala Zuhal Olcay'dan Yalnızlığım eşlik ediyor hayatımın önemli bir kısmına. Biraz odaklanmam gerekiyor bu işe .
0 Yorumlar