Bazılarınızın düşüşünü görmek, bir kaç saat oturduktan sonra ayağa kalktıp ofisin bahçesine çıktığımda fûtursuzca salıverdiğim ossuruğumun yüzümde çizdiği çirkin sırıtış kadar zevk veriyor, biliyor musunuz?
Ayrık vadiden ayrılırken yolun kenarındaki izbe bir dinlenme tesisinde yediğiniz o inanılmaz tavuk dönerin kalıntılarını bir diğer dinlenme tesisinin soğuk ve taze havasına gizlice karıştırmak gibi sinsi bir mutluluk bendeki.
Öyle böyle değil ya.
Bilmem anlatabildim mi? Daha doğrusu anlatabildik mi? Götüne bir benzin pompasını takmışsın da öylece AVM'de geziyormuşsun mesela. O bile daha az komik.
Hayır hayır, hamile değilim ayılar, o kadar da değil lan.
Bu arada, ûhrevi derecedeki önemli sevinçlerime artık seni katmadığımın
farkında mısın? Çünkü o kem gözlerin hayatımın gidişatına değiyor ve ben
yeni aldığım jeep'imin lastiğinin senin her biri başka bir yere bakan
şehla gözlerinin kurbanı olup dağın başında patlamasını istemiyorum.
Şimdi köşene çekilip ağlayabilirsin.
0 Yorumlar