Bu takım elbise size çok yakıştı diye sözlerine ekledi iri kıyım satış danışmanı. İyi kumaştan, düzgün kesim ve usta işi dikişi hep sevdim.
Üzerinde bedenine yarım boy küçük gelen dar kesim bir gömlekle ayak bileklerini boydan boya gösteren yün bir pantolon vardı. Beli dar, ağı düşüktü.
Onunla, ucu İstiklâl'e çıkan sokakların birindeki pahalı bir otelde sabaha kadar sevişmek iyi olurdu.
Tüm mücevherlerleri, uzanıp oldukları yerden koparılmaya hazır birer iri, olgunlaşmış ve suyunu salmaya hazır incirler gibi bir bacaklarının arasından sarkıyordu.
Yatağa sırt üstü uzandığımı ve beyaz kilodu ile başımda dikildiğini hayal etmek istedim. İstiklâl caddesinin gürültüsü odayı doldururken o da benim ağzımı doldurmalıydı örneğin.
Beyaz kilodunun üstünden mücevherlerini öpmek istiyorum onun.
Başımı yana eğerek ayak bileklerine baktım. Pembe ayak bileği meydandaydı, çorapsız çift tokalı mokasenlerini sevdim.
Ayak bileği bir erkeğin verebileceği en seksi dekoltelerden biri. Bacaklarımın arası yeniden hareketlendi. Kafamı yeniden kaldırdım ve önümde eğilip pantolonumun duble parçalarını düzelten adamın saçlarına baktım. Ayak bileklerime dokunma, ayak bileklerime dokunma...
Sabah çıkarken siyah bir çift çorap geçirdiğim ayaklarım halının üzerinde çıplak olmasından olacak, hafifçe irkildi ve parmaklarımı adamın saçlarının arasına geçirdiğimi hayal ettim. Başını geriye doğru atıp sertleşmiş erkekliğimi ağzının içine sokmayı...
Geriye doğru taranmış kestane rengi saçlarının arasındayken parmaklarım, ağzına geleceğim olsun, onu tutup ağzının içinde çevirirken omurgamdan beynime doğru haz yükselsin ve zirve noktamda magmadan fışkırırcasına aceleci, ılık, hafif tatlı ve yoğun bir kıvamda erkeklik içeren beni içine çeksin, yutsun, kendinden yapsın.
Ayağa kalkıp pantolonumun önündeki potu düzeltirken bir an için eli sertleşerek büyümüş erkekliğime çarpıyor, göz göze geliyoruz ve gülümsüyorum.
Saat 8'de çıkıyorum diyor.
ağzımın suyu aktı, az ötede sileyim bari :P
YanıtlaSil