Gazetelerin ve televizyonların manşetten verdiği haberlere göre sarayda çalışan bir görevli ile temizlik görevlisi bir kadın Topkapı Sarayı'nın sınırları dahilinde pek çok kişinin rüyalarını süsleyen ve gerçekleştirmek için cinayet dahi işleyebileceği cinsel ilişkiye girme eylemini hayata geçirdiler.
Eşcinseller veya transeksüeller konu olduğunda eğlencelik malzeme maksadıyla bile kolonlarında yer açmayan gazeteler, internet siteleri ve televizyonlar bu seks skandalına manşetler, dakikalar ve sayfalar dolusu alan ayırdı. Böylece seksin tabu olmasının yanında insanların içinde nasıl merak konusu olduğunu, konunun tartışıldığı yorum panelleri, forumlar ve sosyal medyadan da anlamış olduk.
Gösterilen tepkilerin çoğunun dayandırıldığı nokta sarayda aynı zamanda kutsal emanetlerin de olduğu ve gerçekleşen bu ateşli ve fütursuz seks eyleminin bu dairenin civarlarında bir yerlerde olmasıydı. Kimilerine göre ateşlerde cayır cayır yanacaktık, kimilerine göre ayıp ve günahtı, kimi türbanlı elitler de olayı sadece yuhalamakla yetindi. Çünkü iki kelimeyi bir araya getirecek becerileri dahi yoktu. Pardon fakat o kutsal emanetler oraya geçtiğimiz hafta mı koyuldu da siz böyle tepkiler veriyorsunuz? Halifelik Osmanlı'ya geçtiğinden beri (ki kişisel fikrimce dünyanın en talihsiz olaylarından birisidir) o emanetler orada değil miydi? Padişahlar veliahtlarını suni döllenme ile mi meydana getirdiler? Mesela sarayın denize inen bahçesinin dışına çıkıp 31 mi çektiler bir tüpün içine de sonra elden ele dolaşan bu tüp kadını dölledi? Topkapı'da kutsal emanetler varken yapılan ilk seks kanımca zaten bu değil.
Kanuni'nin ıssız ve bir o kadar soğuk sokaklarını alevlerin aydınlattığı gecelerde Hürrem'i kovaladığı, harem kültürünün ayan - beyan ortada olduğu bir tasvirin ardından insanların bu şekilde davranış sergilemesinin çok da anormal değerlendirilmemesi gerektiğini düşünürüm ben bu durumda.
İş yerinde seks yapmayı çok etik bulduğumu söyleyemeyeceğim elbette ki, kişisel fikrim olarak özel yaşantımızdan ayırmamız gereken bir durum olduğunu savunurum hep. İnsanların iş ahlakından bir haber yaşamasının da kurum içinde çözülmesi gereken bir problem olduğunu savunurum. Kaldı ki padişah tahtını eve götüren, antika masalarda soğan kırıp menemen yiyen bir müdürün altında çalışan bir adamın ahlaki değerlerini sorgulamanın da ne yerinin ne zamanının olduğunun farkındayım.
Skandalın duyulmasının ardından skandalın taraflarından erkek olanının iş yeri değiştirilirken kadın olanı işten kovuldu. İşte asıl utanç verici olay burada gerçekleşiyor.
Seks, genellikle iki tarafın isteği dahilinde gerçekleşen bir eylemdir. Kadının işine son verilirken erkek neden çalıştırılmaya devam ediliyor? Çünkü kadına 'orospu' damgası yapıştırılıyor, erkeğe ise 'elinin kiri' muamelesi çekiliyor. Bu işin faturası yine son derece ileri demokratik olan ülke sınırları dahilinde kadına kesiliyor ve üzerine yapıştırılan damga ile yaşamaya mecbur ediliyor.
Ya o da seks yapmayı istediyse?
Ya da erkek kadınla zorla birlikte olmaya yeltendiyse?
İş ahlakını filan bir kenara bıraktım artık, ileri demokratik açılımlarının bu konuda da kendisini ne zaman gösterip kadına işini geri vereceğini merak ediyorum.
Yorum Gönder