Halbuki ben, yaklaşık üç - dört yıl önce, karşımdaki insanı - yani seni - düşüncelerinden ötürü saygıyla karşılamayı, değiştirmeye çalışmamayı, düşündükleri için herhangi bir yargıyla itham etmemeyi, pek de beğenmediğim davranışlarından ötürü herşeye rağmen kabul etmeyi kendime ilke edindim.
---
Bununla birlikte, çok özel saydığım insanların haricinde kimseye de ifade etmek zorunda hissetmiyorum kendimi. Çoğu zaman aslında hakkımda ne düşündüğünüzü, arkamdan ne söylediğinizi de önemsemiyorum. Çünkü benim için pek de bir değer taşımıyorsunuz uzun zamandan beri.
Beni konuşuyorsanız, sefil yaşamlarınızda iz bırakmışım demektir, bu da aslında yüzümle değil de anca kıçımla muhatap olabileceğinizin enfes ve harika bir kanıtıdır.
---
Mesela, Growlr'da ne bok yediğim konusu sizi hiç ilgilendirmiyor. Önemli olan, benim sizin hakkınızda ne düşündüğüm; mesela hala hem aşk arayıp hem de vücut sergisi açabiliyor oluşunuza enteresan şekilde kıl oluyorum. Etrafımdaki insanlara karşı daima açık ve net bir tutum sergiledim, imajda gördüğünüz gibi, birinci sınıf bir kaşara da bunun açıklamasını yapıp kanıtını yeniden sunacak değilim. Aslında konumuz da zaten ben değil, sensin. Tutarsızlıkların, çelişkilerin ve kendi kendine söylediğin yalanların.
Genele baktığımızda, bu durumu aşkı son derece zor ve çetin şartlarda elde edebilmiş olan birinin histerik çığlıkları ile ifade ediyorum. Aşkla yaşayıp aşkın ilk önce fiziksel çekimle başlayacağını savunanlara inanmıyorum, asla da inanamam.
Bence kendinizi kandırmaktan vazgeçin ve hayatınızı nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşayın; fakat bu yaşam biçimi bir zahmet başkalarının yaşam biçimlerinin içine tükürmeye çalışmasın; işte o zaman söyleyeceklerimin şekli ve üslubu da değişir.
Yorum Gönder