Birine yiyecek ikram etmeyi, onu aşağılamak veya ona karşı bir tavır olarak düşünebilir miyiz?

Yoksa ben mi çok pis düşünüyorum, içimin pisliği şu anda dışıma mı vuruyor?

Evet evet, kesin benim içimin pisliği, yoksa siz sütten henüz çıkmış beyaz renginden sual olunmaz paslanmaz bir kaşıksınız.

Geçtiğimiz günlerde - günler dediysem 2023 yılının Temmuz ayının ortaları. Fabrika müdürü karpuz kestirmiş ve ofise göndermiş, yiyin bunu demiş. Sanki senin kestirdiğin karpuza muhtacız amk. Kendi evimde bile, herhangi biriyle ortak bir tabaktan tek bir patates kızartması yemeyen bana, üzerinden en iyileri seçilmek suretiyle bir kısmı yenmiş ve geriye içine birazdan bir sineğin düşeceğine emin olduğum bir kaç parça karpuz kalmış.

Hayır, orta büyüklükte bir kuzu falan olsa, tamam; düşünebilirdim.

Üzerinden yiyen ve pek de hazzetmediğim ön muhasebeci kadın almış gelmiş sulu tabağı masama, ye bak diyor, çöpe gidicek ha. Ertesi gün bunu bir yolarsın; abi sen bana nasıl olur da çöpe gidecek bir şeyi benim masama koyarsın da "ye bunu" dersin?

Herşeyden önce bir anlaşalım arkadaşlar, ben sizin tabağınızda kalanları önüne koyarak temizleteceğiniz o şişko, sevimli ve genellikle yazık olan kişi değilim

Kaldı ki bence, insan birisine böyle bir şeyi teklif ederken tekrar düşünmeli; eğer ona karşı içinde tuhaf kin türü bir şey beslemiyorsa. Bizimki beslemiyor biliyorum da, epey süre önce de burada bir kaç ay çalıştırılıp şutlandıktan sonra geri geldiği için aradaki on yılı hiç yokmuş gibi kabul edip bizi kendi altında çalıştırdığı elemanları sanıyor.

Önüme konan tabaklarla ilgili bende -açıkça söylemek gerekirse- yarası olan çok şey var.

Bir tanesi örneğin, henüz Ankara'daki köşe başı emlakçısında çalışırken, orada satış temsilcisi olan fakat kendi işini yapıyor ayağına düzenli olarak söğüşlenen kişilerden birisi bana düzenli olarak yemeğinden kalanları teklif ederdi. Şimdi nasıl becerip de reddetmişim. Neticesinde, şu anda kendimi omzumdan öptüğüm bu aktivite, içimde gerçek bir acıdır. Sushi falan atıyordu önüme denyo. İçinden yemiş yemiş, bir iki tane California Roll kalmış. İnsan Nigiri falan sipariş eder bana da.

Şu hikayeyi şimdi hatırladım, ben bunun web sitesini yaptım diye bana o zaman açık olan Wok'n Walk'ten acılı ekşili çorba sipariş etmişti. 3 kuruşluk çorbaya web sitesi kurmuşluğu var Kraliçe'nizin.

Az daha geriye gidelim.

Bundan daha öncesinde ise, dedemin ameliyatı esnasına, İbn-i Sina Hastanesi'nin yedinci katına uçuyoruz ve babannemin önüme iteklediği yenmiş ve sadece suyu kalmış bir parça tavuk yemeğini hatırlıyoruz. Tamam, kadın refakatçi, bana kendi yemeğini vermesini o zaman dahi beklemiyordum da, ne bileyim ya.

What else...

Bunu yazmaya az önce girdiğim ofisin mutfağında gördüğüm bir kaç parça Bergama tulumunu görünce karar verdim. Şimdi dedim ben bunları ağzıma atıyormuşum. Görgüsüzce ve aç geçen günlerimin acısını çıkarırcasına bulduğum her şeyi ağzıma oburca tıktığım günler geldi aklıma hemen ardından.

Fakir misin amk ayısı dedim ardından kendi kendime ve peynir tabağından uzaklaştım.

Artık kimsenin tabağında kalmış bir şeyi silip süpürecek kadar görmemiş, karnını bunlarla "doyuruverecek" kadar imkanları kıt ve bunlara tamah edecek kadar aciz birisi değilsin oğlum sen. Yıldız T'misin sen şu an birinin yanında olsan, attığı lokmayla doysan?

Edebiyata bak amk, kim bilir hangi kafayla döküldü bu sözler zihinden kağıda kırmızı bir mürekkep vasıtasıyla?

Fakat geçmişten gelen alışkanlıklardan bütünüyle kurtulmak ve birlikte taşımak istemediğim huyları geride bırakmak zaman, emek ve enerji istiyor, bu da bir gerçek. Buna benzer bir diğer konu da ofisteki kadın muhabbeti. Ki bu bir başka yazının konusu.

xo

2 yorum :

  1. paylaşmaya karşı değilim ama çok çirkin bişey artıklarla doy demek, veya o tavır ile güç/üstünlük gösterisine girmek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bakma, ben de izin vermişim o kişinin bana böyle davranmasına. Artık vermiyorum kimsenin bana böyle davranmasına ama. aslflslfsdf

      Sil

Copyright © xCoach. Designed by OddThemes