Kırk yılda bir havuza gidip uzun uzun yüzdüm, akşamına gelip erkenden sızdım ki, gecenin bir saatinde kıyamet kopmuş. Televizyonlarda darbe oldu haberleri, Ankara üzerinde uçuşan jetlerle helikopterler yine ömrümün bir kısmının içine sıçan başlıca detaylar oldu.
Ne darbesi ayol? Hangi devirde yaşıyoruz?
Televizyondaki sahneleri ilk gördüğümde bunun başlı başına bir kurgu olduğunun farkındaydım. Slytherin'in yükselişinin sabitlenmesi için yapılmış masraflı bir canlandırmaydı, kanlı, farklı dinamikleri barındıran ve karanlığın yükselişinin getirdiği o yapış yapış korkuyu, gözü dönmüşlüğü, hırpaniliği, saçmalığı ve sonuçları görebiliyorduk.
Televizyondaki sahneleri ilk gördüğümde bunun başlı başına bir kurgu olduğunun farkındaydım. Slytherin'in yükselişinin sabitlenmesi için yapılmış masraflı bir canlandırmaydı, kanlı, farklı dinamikleri barındıran ve karanlığın yükselişinin getirdiği o yapış yapış korkuyu, gözü dönmüşlüğü, hırpaniliği, saçmalığı ve sonuçları görebiliyorduk.
Ortadoğunun bir yerlerinde hemen hemen günün her saatinde yaşanan ve normalin bir parçası haline gelmiş olan detayların hiç bir zaman bizim başımıza gelmeyeceğini sanıyorduk, ama yanıldık. Güvendiğimiz yargı, hukuk ve adalet gibi kavramlar da artık "normal" insanları adeletsizliğe, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı korumaktan şimdilik çok uzak. Umarım bu aralar hayatın o tarafını ilgilendiren konularda kendilerine işim düşmez.
Karanlık şimdi daha da yükselecek ve olduğumuzdan daha kötü günler bizi bekliyor. Kaçarak buradan gitmenin ve her şeyi geride bırakmanın daha çok isteği içindeyim. Bu karanlığın bir parçası olmak istemiyorum. Ne olacak, nasıl olacak bilmiyorum. Biraz huzur istemek ve huzur içinde yaşamayı talep etmek neden böylesine zor?
Araya girmiş gibi oldum, sorry.
0 Yorumlar