Güneşin kavurduğu sıcak bir havuz kenarından ılımaya başlamış ama omuzlarınızı soktuğunuzda bir anlığına serinlemeyi başardığınız klor kokulu bir havuza kendinizi atma hayalinizden kurtulduysanız size söyleyeceğim yeni bir şeyler var.
Bizim yaşadığımız coğrafya için konuşmak gerekirse eğer, nitelikli bilgiye ulaşmaktan hemen önce ihtiyacımız olan şey biraz doğru bilgiye ulaşmak. O klor kokulu havuzdan medet ummak gibi, değil mi? Daha da doğrusu, doğru bilgiye ulaşmayı başarabilmek. Dünyanın çok az yerinde vardır bence bizimki gibi doğru bilgi edinmenin böylesine zor olduğu yer.
Doğru bilginin bugün biraz daha butik bir yaklaşımla ancak erişilebilir olduğunu düşünürsek eğer, üzerinde konuşmamız gereken bir başka başlıkla daha karşılaşmış oluruz. Tıklama tuzakları, erotik ve yer yer de pornografik imaların tanıdık simalar üzerinden çağrışımları tuhaf bir şekilde sosyal medyanın her yanında kendine yer buluyor. Gerçi onlar da haklılar, seks satıyor bacikolar.
İşin aslı, bir çoğunuz gizli işsizliğin vazgeçilmez öğeleri olsanız da, eminim ki işinize yarayan haberleri almak için çöplüğün içindeki tavuklar gibi eşelenecek vaktiniz yok. Haberleri alabileceğiniz on bir milyon üç yüz doksan yedi buçuk tane irili ufaklı uygulama olsa da, ben yeni keşfettiğim birisini size paslayayım dedim. Şahsen bana, serin bir yaz sabahında dibi kum, kendi cam göbeği mavi bir denize öylesine girivermek gibi geldi.
Aposto'nun sloganı oldukça basit: Gürültüden uzaklaş. Her dakika televizyonlardan ve hatta Youtube kanallarından Eyyyy diye bağırıp çağıranlardan, ne dediğini pek kendinin de anlamadığı tuhaf insanlardan ve belki de en önemlisi, ilgi alanında sadece siyasetin olmadığı insanlar için güzel bir derleme haberciliği formatı.
Bu tür bir girişimi sürdürülebilir kılmak tabii ki belirli konu başlıklarında düzgün içerikler üretmekten geçiyor ki Aposto'da şu anda İstanbul - İstanbul'u yaşama ve düşünme haftalık bülteni, Quando - haftalık teknoloji bülteni, Pareto - iş dünyası sektörleri ve piyasalar haftalık bülteni, Duende - haftalık kültür sanat bülteni, Spektrum - haftalık politika bülteni, Lagom - haftalık sürdürülebilir moda bülteni, Apéro - haftalık gastronomi bülteni, Punto - haftalık spor bülteni başlıklarında abonelikler sunuluyor.
Örneğin beni düşünecek olursak (bu blogda benden başka kimi düşünebiliriz ki?), her biri birbinden beter siyasilerin birbirinden tuhaf ve öngörülemez hareketleriyle ilgilenmediğim için Spektrum'la ilgilenmiyorum. Bir de daha cebindeki paranın hesabını tutamayan ben (o jeep'i nasıl aldım acaba?) Pareto ile de ilgilenmiyorum. Belki bir gün Avrupa'da bir yere gidecek olursam, harcamak için gerekli € miktarını hesaplamak için uğrayabilirim. Onun haricinde yükselen dolar filan moralimi bozmaktan başka bir şeye yaramıyor.
Yukarıda sunduğum minik ve anlamsız senaryonun amacı tabii ki size hoş görünmek değil minnoşkalarım. Kişiselleştirilmiş veri is the new black artık. Yani ilginizi ne çekiyorsa ister mailinize alın, ister telefonunuzdan bir kaç selfie silip uygulamasını indirin.
Bu arada, bu bir sponsorlu içerik falan değil. Tamamen irademle yazdım beyler bearlar.
Yorum Gönder