Her biriniz daima mükemmel kalitedeki yiyecekleri yiyip kalitesi ancak pırlantalarla filan ölçülebilecek içeceklerle yaşadığınız için, meyve suyu fabrikasındaki çürük meyveeler canınızı sıkmış olabilir. Şimdi izninizle ben, canınızı biraz daha sıkacağım.
Reklamlarda filan gösteriyorlar ya hani, dalından pırıl pırıl toplanan ve görsel olarak harika kalitede olan meyveler birden katkısız ve doğal meyve suyuna dönüşüverir.
Meyvelerin dalından toplandığı doğru, sonuçta sıçmıyor ya da copy paste edilerek yoktan var edilmiyor. Fakat reklamlarda gördüğünüz o süper kalitedeki pırıl pırıl meyveler mi meyve suyu oluyor, orası biraz tartışmalı.
Şimdi, Silifke civarında uçsuz bucaksız bir meyve bahçeniz olsun ve burada portakal, limon, elma, ayva filan yetiştiriyor olun. Yaz gelsin ve ürünlerinizi toplayın, kalitelerine göre sınıflandırın; elinizde şöyle bir liste ve onların bir kilosuna verilecek olan paralar olsun:
- Çok kaliteli elmalar: 10 TL
- Kaliteli elmalar: 6 TL
- Şekli bozuk ama kaliteli elmalar: 4 TL
- Şekli bozuk ve düşük kaliteli elmalar: 2 TL
- Yenemeyecek kalitede elmalar: 1 TL
Şunu düşün eyyyyy trol, çok kaliteli ve kaliteli elmaları ne yaparsın? Tabii ki onları öylece alıp direk olarak pazara sürersin. Temiz para. Muhtemelen Türkiye'deki Monşerlerin sofralarına gidecek yada yurtdışına ithal edilecek.
Kaliteli ve şekli bozuk ama yine de kaliteli olarak tanımladığınız elmaları yine pazara sürersin ama bu sefer, daha orta-alt kesimdeki ve yurt içindeki insanların sofralarına gider bu elmalar. Hani şu ucuzluk marketlerinde filan satınlanlar. Üzerlerine bir şeyler sürüp kaliteliymiş gibi gösterilen ama kasa izi gibi fiziksel hasarlara sahip olanlar.
Şekli bozuk ve göreceli olarak daha az kaliteli olan elmaları ise topluca olduğu gibi çöpe atmaz yada gübre olarak toprağa yayarak parıldayan güneşin altında alnını silip gelecek yılki hasata hazırlanmak için evine dönüp uyumaya hazırlanmazsın. Bu tür elmalar da suları sıkılıp meyve suyu olarak kullanılmak üzere meyve suyu fabrikasına satılır.
Yani mini bir şekilde anlattığım şekliyle, içtiğiniz meyve suları zaten çürük çarık, yenemeyecek kadar kötü ama iyice temizlenip steril edildikten sonra suyu sıkılarak değerlendiriliyor.
Bu arada, sizin eğri büğrü diye yüzüne bakmadığınız, burun kıvırıp yolunuzu değiştirdiğiniz meyvelere organik diye Avrupa'da hücum ediyorlar. İçinden tırtıl mırtıl çıkarsa da ilaç atmamışlar diye seviniyorlar. Emin değilim fakat, çok kaliteli elmalardan bile fazla para getiriyor olabilir... Bence.
Naber?
Yani işin aslı, duyar kasmanıza filan gerek yok.
Her şeyin en iyisin hak ettiğinizi düşündüğünüzü biliyorum. (burada iç geçirip gözlerimi deviriyorum: 🙄🧻)
Twitter'ı yıkıyor; üzerine bir de adeta götünüzü fil sikmiş de ilk kez böyle bir gerçekle yüzleşmiş gibi yana yakıla bakanlıklara mention atıyorsunuz. Şu gereksiz duyarlarınızı lütfen daha gerekli ve çözüm odaklı şeylere yönlendirebilir misiniz?
Mesela toplanan deprem vergileriyle depreme karşı ne gibi önlemler alındığını sorabilirsiniz. Ya da halen ne diye tuhaf görünümlü köprülere vergilerimizden para ödemeye devam ettiğimizi filan.
Azıcık meyve suyu içince kafanız yerine gelir belki.
0 Yorumlar