İşten çıkmışız ve eski püskü bir servisle iki yanı yeni yeşermeye başlamış ekinlerin arasındaki bozuk bir yolda ilerliyoruz. Muhtemelen perşembe günü ve saat 7'ye doğru Atina'dan kalkıp İzmir'e inen tepeden motorlu bir Olimpic uçağı havalimanına doğru alçalıyor.
Servisin koltuklarının ikinci sırasında oturuyor ve fabrikanın kaynakçılarından birisiyle şöförün sohbetine kulak misafiri oluyorum: bu Türk Hava Yolları da iyice fakirleşti. Eski uçakları kaldırıp duruyorlar.
Öylesine bilmiş, öylesine kendinden emin, söylediğini ölesiye inanan bir tavır...
Uçak o kadar alçaktan uçuyor ki, biraz dikkatli baksa uçağın kuyruğundaki logonun THY'ye ait olmadığını anlayacak.
Aynen kardeş, THY çok fakirleşti.
Çok bilmişliğin enteresan bir formunun günyüzüne çıkmış haliyle başbaşa kaldığımız bir dönemdeyiz.
Ps: Ah keşke Olimpic'in Jumbo jetlerle uçtuğu dönemlere denk gelseydik...
Ps 2: Zerrin Özer'in "Otuzbeşe Bakla" şarkısı tam da bu duruma uygun değil mi sizce de?
0 Yorumlar