Adına "sanat eseri" dediğimiz şeylerin şekli ve biçimi algıya göre oldukça farklı ve değişken. Aralarında benim de olduğum bazı gruplar hüsran ve hayal kırıklıklarından yola çıkarak bazı şeyleri üretmeyi başarırken bazılarının mutlu, mağrur ve hatta yer yer de sevinçliyken ortaya çıkardıklarını görüyoruz.
Bugünün bataklığı, yarının en büyük tema parkı Orta Doğu hakkında herhangi bir şeyle, iyi tasarım bir klasik ayakkabıyla ilgilendiğim kadar ilgilenmemekle birlikte, en son yaşanan Kâbil olayından sonra üretilmiş ve adına "sanat" denen şeylerin hızlılığı, başımı biraz döndürdü.
![]() |
kaynak: twitter |
Bunlardan iki Kâbil havalimanında, uçağa biniş köprüsüne tırmanarak bir A340'a binmeye çalışan yerliler. Dijital sanatın herhangi bir biçimine karşı yada mesafeli değilim fakat bu bana sanki bir program vasıtasıyla yağlı boyalaştırılmış gibi geliyor.
(2025'ten bildiriyorum, nasıl yani 2021 yılında ChatGPT yoktu?)
Kendini insan olarak tanımlayan ve adına sanat denen herhangi bir şeyle uğraşan biri bence sorguluyordur nasıl bu kadar kısa süre içinde böylesine gerçekçi bir ürünü ortaya koyabiliyor diye. Hani konunun teması kaçış, ayrılık, hüzün, kaos, dram falan ya, bunlar beraberinde biraz duygu yoğunluğu ve yas tutma halini getiriyor - ki yine söylüyorum, Orta Doğu ile ilgili tutabileceğim tek şey, iri ve bol kıllı erkeklerin cennet meyveleridir. Bu durumda, anladığım kadarıyla sanatçımız bu süreyi epey hızlı ve verimli bir şekilde geçirip atlatıyor.
Ne diyelim, hepimize böyle kolay ve hızlı tecrübeler dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Aşağıda da, görkemli Amerikan savaş uçağının etrafına tutunarak bölgeden kaçma ümidiyle heba olanların dramatik bir betimlemesi var.
![]() |
Kaynak: Twitter |
0 Yorumlar