Emirates'in 1 Ekim 2021'den itibaren İstanbul'a bütünüyle bir seks objesi olan A380 göndermeye başlayacak olması ne kadar sevimli ve tatlı değil mi? Göz yaşartıcı bir mutluluk, IGA'nın bugüne kadarki en büyük başarısı, Dubai hattında taşınması muhtemel binlerce yolcuyu tek seferde alıp götürmek ve Beyoğlu'nda yeteri kadar yokmuş gibi başka Orta Doğu turistlerin taşımak filan.
Öte yandan, sanki Dubai'ye günde on beş tane falan sefer yapılmıyor. THY'nin Ankara'dan İzmir'e direk uçmadığını düşünürsek aslında acınacak bir halimizin olduğunu bile söyleyebiliriz. İlla İGA'dan aktaracağız.
Konumuza dönmek gerekirse, dünya üzerinde satılan bir sürü A380 içinde, bu devasa uçağın en büyük ve geniş kapsamlı kullanıcısı Emirates. Dubai'den 400 km uzaktaki destinasyonlar için de, Londra, Paris, Cenova için de aynı uçak kullanılıyor.
Du.
Elbet ki COVID-19 en çok havacılık sektörünü etkiledi. Bir ara dünya üzerinde kargo uçaklarından başka uçağın olmadığını düşünürsek, bu büyük uçakların da havacılık işi içinde rakibi Boeing 747 ile birlikte en çok etkilenen grup içinde yer aldığını söyleyebiliriz. Boeing 747 en azından kargo uçağı olabiliyor. Bu, direk jilet olmaya gidiyor. Ne acı. Ne yazık ki hayat yolcu uçakları için de baze çok acımasız.
Ben de hiç bir şey beğenmiyorum bu arada.
Bir yandan İstanbul'a inen en büyük ticari yolcu uçağının bir 777-300 ER olmasından yakınıyorum, öte yandan daha büyüğü indiğinde onu bokluyorum.
Belki de A380'in yavaş yavaş piyasadan çekilecek bir uçak olmasından ötürü yapıyorumdur bunu, emin değilim. Ya da bu büyük balinanın en geniş ağlardan birine sahip olan körfez merkezli bir firmanın olmasından ötürü huysuzlaniyorum.
Bana neyse ayol.
Ama gönül tabii ki bir Lufthansa'nın yada Air France'ınkini görmek isterdi. Ama AF şu anda İstanbul'a zaten uçmuyor, Lufthansa da anca A320 gönderiyor. Çünkü halihazırda elinde tuzluğu ile her şeye koşan bir taşeronu var. Bence İstanbul'da görmek gereken en elit havayolu Swiss. Ay. Çok kaliteli ya.
Daktilo1984'te röportajını okuduğum bir mimarın röportajında, Galataport'un bitmesiyle oraya yanaşarak olan gemilerden inen turistlerle Beyoğlu'nun çehresinin değişeceği vurgulanıyor. Ama ben bu konuda pek öyle düşünmüyorum. El birliği ile çehresi değiştirilen bir kent parçacığının geleceği de, şehre inen büyük jetlerle kalıcı şekilde değişmiş kalabilir.
Nereden nereye bağladım değil mi, benim de bir orta noktam yok. Son gülen iyi gülse bari.
0 Yorumlar