Emily in Paris: bir post-The Devil Wears Prada komedisi


Sırf turkuaz renkli bir kazağa gülerek "mavi" dediği için yaklaşık 2 dakika süren ve film dünyasındaki en iyi itin götüne sokup, orada bir kaç tür çevirip ardından çıkarıp sandalyenin üzerine asma eylemini gerçekleştiren Miranda Presley ve onun muazzam bir dönüşümü geçirdikten sonra kendi kanatlarıyla uçmaya karar veren asistanı Emily  -ki kendisi aynı zamanda itin götüne sokulup çıkarılan kişi oluyor -  bu sefer daha sevimli ve küstahlık sosu daha az tutulmuş bir versiyonla Avrupa'da.

Emily in Paris'i bir çeşit post-The Devil Wears Prada diye tanımlayabiliriz. İzlemesi kolay, fazla yormayan, eğlenceli, seksi ve Fransızca konuşan erkekler yönünden oldukça zengin. Hatta equalityliği sağlamak için bir adet gay'imiz var, o da siyahi.

Meryl Streep'ten alışık olduğumuz dergi editörü rolünde bu sefer Philippine Leroy-Beaulieu snob bir ajans patroniçesi olarak karşımızda. Zaten ha dergi editörü, ha ajans patronu. İkisi de hemen hemen aynı şey, sadece tonları farklı. Neyse, dizi Netflix'te, bir ara açıp izlersiniz.

Tabii artık Netflix'e ödeyecek kadar kazanmaya devam edebilirseniz...

Yorum Gönder

Copyright © xCoach. Designed by OddThemes