Artık büyümüş çocukların beslediği serçenin kim olduğu merakı içinde; Işın Karaca ve "Sen Ben Aşk" albümü

Evinin salonunda tango ritmli pop müzik söyleyen Sezen Aksu destekli domestik mizaçlı bir pop solistinden, ultra cüretkâr ve içinde biraz pop biraz da jazz ritmleri taşıyan, şaşırtıcı derecede bu ülke için biraz fazla mı olmuş ya sualleri sorduran Işın Karaca'nın Sen Ben Aşk albümünü bu aralar severek, isteyerek ve benden beklenmeyecek kadar şaşırtıcı şekilde, sıkılmadan dinliyorum.

Şahsen söylemek gerekirse eğer, Rest, Gurbetlik ve Nazarlardanmış benim son zamanlarda dinlediğim en şaşırtıcı şarkılar. Rest'in intro versiyonunu alıcı kulağıyla bir kez dinledim, açıkçası sitemkar ve atarlı giderli bir rap duymamak güzel.

Rap bence şarkı söylemeye yeteri kadar yeteneği olmayanların kendilerini ucuz yoldan ifade etme biçimi. Eh tabii, fırsat eşitliğinden bahsederken müzik iyileştirir demekten de geri durmamalıyız filan.

Işın Karaca ve onun albümüne dönmemiz gerekirse eğer,özellikle Gurbetlik isimli şarkı biraz ters köşe gibi, bence bundan epey hoş bir slow ballad remix de çıkarmış. Bu arada, bu ekôlde neyi en çok sevdiğimi düşündüğümde, karşıma çıkan yegane şey Işın Karaca'nın şarkıların nağmelerini arabesk bir edayla uzatmıyor oluşu.

Ya bu albüme dair devri geçmiş fakat üzerinde konuşmamız gereken en önemli konu  Işın Karaca'nın gerçek anlamdaki Serçe'nin klanındaki yeri hakkında. Serçe isimli şarkı sanki klandan atılmış da yuvaya geri konmaya çalışan kanadı kırık ama bu kırıklığı çaktırmamaya çalışan bir güvercinin çırpınışı gibi değil mi sizce de?

sözmüzik.com'un tanımıyla dinleyeni sarsacak nitelikteki yeni tekli (LOL) olarak çıkan Serçe acaba evliyalar diyarı Kanlıca'ya bir selam mı çakıyor? Cybers tanrı aşkına gel ve birlikte sarsıla sarsıla ortamızdan ikiye ayrılalım.Gelirken yoldan Aşil'i de al.

Gözyaşlarının akıtılacağı yer olarak  şaşırtıcı derecede büyük bir tesadüf olarak yine Hisar'ın bulunması ise mânidar. Unkapanı köprüsü, Ayasofya yada Kariye müzesine doğru akıtılmayacak ya. Ben de, ilahi bana. Sanki koskoca İstanbul'da göz yaşı akıtılacak başka herhangi bir deniz kıyısı yokmuşçasına bir kısır döngü içindeyiz. Anlayacağınız İstanbul İstanbul olalı bir semte yada yapıya böylesine çok göz yaşı akıtan görmemiştir.

Ayrıca belki de yanıtının aranması gereken en büyük soru şu anda büyümüş olan çocukların beslediği serçe kim? Burada bildiğimiz anlamdaki Serçe'ye minik bir laf mı çarpılıyor seni biz besledik falan diye. Belki de bu yüzden yalnızca bir adet Serçe şarkısı bu albümde yer alıyor; o da nedenini bilmediğim şekilde kötü bir cover.

Bütün bu iğneleyici tavrı bir kenara bırakmak gerekise eğer (hiç beni söverken yada kötü söz söylerken hatırlar mısınız, bilmem), bu yüksek tempolu, ayak uydurması keyifli, çok katmanlı ve eşlik etmesi de bir o kadar zevkli vokalere sahip, enstruman ve enstrumanın icra ediliş biçimlerinde cesur davranışmış enerjik şarkıları sevdim.

Belki bu düzenlemelerin üzerine yapılmış bir kaç remix de iyi giderdi.

Yeteri kadar şeye burnumu sokup kendimde bulduğum inanılmaz had sayesinde, bir sürü şeyi bokladığım tabii ki yetmedi; bazı şarkılara dair tek itirazım şarkıların gereğinden biraz daha kısa kalmış olması.

Artık aranjöre ödenecek olan para tam o anda mı bitti yoksa yeni trend ortalama iki buçuk dakikalık şarkılar (Bkz: KÖFN feat Simge - Yakışıklı) furyasının güzel örnekleri mi çıkarılmak istendi bilmiyorum ama şarkılara neredeys tam ısınırken şak diye bitiyor. Özellikle Gurbetlik. Bir ara zaman ayırarak Bandlab kullanarak yirmi dakikalık bir remix yapma planım var bu şarkıya.

Sonuç olarak, keşke Işın Karaca üzerinde epey çalıştığı oldukça aşikar olan bu albüm gibi başka işler de yapsa da, bunları yaparkenki meşguliyeti, aynı klandan çıktığı başka sanatçı arkadaşlarına laf atmasına vakit bırakmasa.

Yorum Gönder

Copyright © xCoach. Designed by OddThemes