Beceriksiz olmayı meziyet sanmak

İş yaÅŸamı bazıları için halen "akÅŸam olsa da gitsek"ten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. “İş hayatı” gibi, günlük yaÅŸam döngümüzün büyükçe bir kısmını kaplayan mevzuulara odaklanarak konuÅŸmak istediÄŸim bazı ÅŸeyler var.

Bunların aslında ortak noktasını bir türlü becerememek oluşturuyor.

Mesela halen, temel düzeyde de olsa, ofis programlarını kullanmayı bir türlü beceremeyen insanlarla dolu ofisler. Yazı yazmak, dilekçe düzenlemek, ürünlerle yada hizmetlerle ilgili liste hazırlamak, fiyat listesi vermek, resmi yazışma yapmak; temel bir kültürel beceri haline gelmiş olmalıyken halen halledilememiş konuların başında. Kağıt kullanımı ve standart olarak kabul edilmiş biçimlendirmeleri yapmak için ofisin diğer ucundaki bir başkasından yardım istenmek size de garip gelmiyor mu ya?

Zaman zaman RAR ya da ZIP dosyaları dahi, belirli bilgisayarlarda açılamadığı için e-mail vasıtasıyla aynı ofisin içindeki diğer bilgisayarlara gönderiliyor. Kimse basit bir google da arayayım da bu dosya nasıl açılıyormuş bakayım demiyor. Kaç yıllık ofis çalışanı insanlar, yazıcıya kağıt yollayacakları zaman açılan pencereden doğru yazıcıyı bir türlü seçiveremiyor.

Tembellik mi bu yoksa "zaten o da zavallı bir yaralı kuÅŸ" olma  halinin altında saklanmanın verdiÄŸi rahatlık mı, belli deÄŸil.

Şirketin e-ticaret sitesinden yapılan alışverişler artık e-fatura ile müşterinin e-mail adresine gidiyor, gönderici olarak da noreply@abcde.com.tr görünüyor. Bazı müşteriler faturam gelmedi diye aradığında, gönderici olarak noröplü görünüyor diyorlar.

norpölü ne abi?

Personelin girişini alacak ya da çıkışını verecek; kağıda yazıyor, kağıdın fotoğrafını çekiyor, cep telefonundan şirkete mail atıyor, maili indiriyor, bir daha ekliyor, muhasebeye yolluyor, arkasından arıyor... Kız var ya, yazarken içim şişti yeminle.

İşin daha herhangi bir bulut sistemi üzerinde ortak döküman oluşturmak konusu var.

Bir türlü iki kez Enter tuşuna basıp altına kendisinden istenilen bilgileri eklemeyi ya da kendini ilgilendiren yerin üzerini çizip gözardı etmemizi sağlayamıyorlar. Eski usul, elinde yazacakmış da, bana fotoğrafını atacakmış da, ben tekrar yazacakmışım da. Fine Reader'miyim kızım ben?

Böyle beceriksiz olmayı baÅŸarmak da bir meziyet bence. Angaryaları azaltsak bir sürü yeni ÅŸeye zaman kalacak. Ama kimde  o vizyon. Zaten çok çalışıyoruz, bir de yeni ÅŸeylerin yükünü mü alalım omzumuza?

Yorum Gönder

0 Yorumlar