Sizce de Airbus'ın A380 modelini biraz erken uğurlamadık mı geçmişin tozlu sayfalarına?
Gerçi büyük boy bir manta vatozuna benzeyen kanatları ve göreceli olarak ulaşılmaz derecede büyük gövdesi ile Türkiye sınırları içinde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar - tamı tamına 3 kez - gördüğümüz Airbus A380, Emirates'e teslim edilecek olan son beş uçaktan sonra üretimden tamamen kalkacak. Emirates'de ne zengin ayol.
Burada gördüğümüz şey, sizin Anadolu'yla, Pegasus'la ya da Onur'la filan gidiverdiğiniz iç hat yolculuklarından çok daha farklı bir şey. Adamlar bu uçaklarla günün yarısı kadar uçup New York'tan Singapur'a ya da Seul'den Londra'ya filan gidiyor.
Hatırlıyor musunuz, Kurabiye bir yılbaşında Londra'ya gideceğim demişti de ben kredi kartımın limitini sonuna kadar harcama pahasına ona Emirates ile Dubai aktarmalı bir A380 biletini yılbaşı hediye olarak almayı teklif etmiştim. Eğer o bileti alsaydım sanırım halen ödeyip borçlarını bitirmeye çalışıyor olurdum.
Bu pahalı oyuncaklar her ne kadar gösterişli ve rakiplere ibrikle ibret aldıracak kadar heybetli kuşlar olsa da, durdukları her saniye masraftan ibaretler. Kaldı ki pandemi nedeniyle şu anda taş çatlasın 50 tanesi havada ve muhtemelen yarısı boş filan. Sürekli havada tutucan da para kazanıcan. Maintenance'ları filan da böyle tuhaf derecede pahalı. Örneğin benim arabanın 2021 yılı trafik sigortası 400 TL çıktı da gözlerim yerinden fırladı. Karının bir civatasını alamam bu paraya.
Yani Emirates gibi, Ankara'dan Adana'ya kadar bir mesafeyi A380 ile gidip gelivermek eski günlerden kalan tatlı bir anı. İşin karbon ayak izi ve yakıt tüketimi boyutlarına ise hiç girmiyoruz daha. Girersek çıkamayız çünkü. Emirates bütün bu kısa mesafeli uçuşlara A380 kaldırdığı için gururlanıyordu. Hah, şimdi ne oldu acaba? Bunların küçük uçağı da yok galiba. En küçük uçakları A330 Neo.
Neyse, Singapur'dan iki tane başta olmak üzere henüz 15 yaşında bile olmayan bu koca bebeklerin yedek parçalık olarak ayrılıp kapılarına camlarına bantlar çekildiğini ve motorlarının kanatlarından çıkarılarak dünyanın en pahalı hurdalarından birisi olmaya terk edildiğini görüyoruz.
Büyük manta vatozu, terk edilmiş hissiyle ve kaderiyle yalnız başına yüzleşmesi gereken bir kuş değil. En azından tozlu tarih sayfalarına gömülürken yalnız batmıyor; Boeing'in ikonik ve orgazmik jumbo jeti 747 ve başta -400 varyetesi olmak üzere geriye kalan pek çok versiyonu da birer birer çöle konarak geri dönüştürülmek ve şahsen harika bir e-ticaret girişimi olarak görüğüm hatıra parçaları olarak satılmak üzere güneşin altında öylece yatmaya başladı. Dramatik son seferlerini izlediğimiz United, Alitalia ve El Al uçaklarıyla online de olsa vedalaşma fırsatı yakalayabildik.
Kız bir kere bineydik ya la.
Tarihin tozlu sayfalarına gömülen iki bacıyı da gördük. Artık kol kola girip torunlarına eski güzel günleri anlatırlar. Fakat bizler yine de büyük bir değişime şahit olmanın iç burkan acısıyla karşı karşıyayız. Ay ne dertler var ya.
Bir yandan da, kargo için B747'nin F modeli üretilmeye devam ediliyor. Eğer pandeminin en top olduğu zamanlarda flightradar24'ü ziyaret ettiyseniz, gökyüzündeki her 10 uçaktan en az 4 tanesinin filan B747F olduğunu görürdünüz. Kız bari şu yerde bekleyen A380'leri de kargo uçağı falan yapın. Yazık kız.
Gerçi HiFly'ın "Save The Coral" temalı A380'i bir süreliğine freightliner haline getirilmiş, ama o da sanırım şu anda satışta. Zaten dünyada epey büyük bir havacılık krizi var, bu uçakları kim ikinci el olarak alıp taşımacılık yapacak, orası da başka bir muamma.
İster misiniz, bizim taşeron hava yolları, bir kaç tane alsın da Amerika ile Avusturalya hatlarına filan bunları koysun?
Kıssadan hisse, sanıyorum ki içinde bulunduğumuz bulaşıcı puştun dünyaya olan etkilerinin başında yolculuk alışkanlıklarındaki değişimler de olacak. Kıtalardaki büyük havalimanları - hub'lar - arasında uzun mesafe uçtuktan sonra o hub'lardan küçük uçaklarla dağıtım felsefesi sona erecek gibi görünüyor.
Öyle ki Airbus'un artık Avrupa'dan Hindistan'a ya da Çin'den Avusturalya'ya ve hatta Avrupa'dan Amerika'ya inmeyi başaran bir A321 XLR uçağı var ki, bu da aslında Airbus'un A380'in arkasından pek ağlayacağa benzemeyeceğine dair şık bir dalalet.
Hele ki neredeyse yüz yıllarca 747, 777 ve hatta 787 serileriyle Airbus'a önemli bir rakip olmayı başarmış olan Boeing'in 737 serisinin MAX versiyonunun imajı, geçtiğimiz yıllarda düşen uçaklar nedeniyle oldukça çizilmişken.
En çok da ne 747 ne de A380'e binemeden bu uçakların piyasadan çekilmesi olacak. Bindiğim en büyük uçak THY'nin eski bir A320'si idi, bir kez de havada İzmir'e inen bir 747-400 gördüm o kadar.
Neyse ya, tek yön Kanada biletimi paylaştıktan hemen sonra umarım şık bir 787-10'a filan binme şansı yakalarım.
0 Yorumlar