Saat sabahın beş buçuğu, boynum ağrıyor ve annemden korkuyorum

Büyük ve üstü kalın bir parça camla kaplanarak ucuz bir statü kazandırılmış masamın başına döndüğümde ekranları açık bilgisayarımın başında annem oturuyor bütün mutsuzluğu ve şaşırmışlığıyla. İki laptopun birinin ekranında işle ilgili bir hesap tablosu var, diğerinde ise Windows Dosya Yöneticisi uygulaması açık ve ekranda Pelin diye bir kız için kaydedilmiş ve adı Peline-itiraf olan bir dosya var. Dosyayı ilk gördüğümde ne olduğunu hatırlıyorum, kime yolladığımı ve dosyaya neyi kaydettiğimi de.

Annem hayal kırıklığını şimdi bile hatırladığım bir ses tonuyla bana itiraf etmek istediğin bir şey var mı diye soruyor. Aklımdan bu işin içinden çıkmak için neler yapabileceğim geçiyor, hayır ne gibi diyorum bozuntuya vermeden. Gözümün önünden başarılarım, iş hayatım, çalışmalarım, altımda çalışan insanlar, içinde olduğumuz bina ve oradaki diğer herkes geçiyor.

Acaba yıkar mı bütün bu inşa edilmiş şeyleri diye geçiyor kafamdan ve uyanıyorum, saat henüz sabahın beş buçuğu, üstüm açılmış ve buz gibi olmuş vücudum. Sanırım herşeye rağmen annemi üzmekten ve belki de en önemlisi annemden korkuyorum. Boynum ağrıyor ve susamışım.

Belki de en önemlisi, annemin beni bu saate kadar nasıl keşfedemediğinde kafam. Yoksa biliyor mu beni, yaşantımı ve hayatın beni sürüklediği yerleri?

Kim bilir, belki biliyordur; kaldı ki bilmese daha iyi...

Yorum Gönder

Copyright © xCoach. Designed by OddThemes